Söyle bakalım Burak Bıyıktay: Hemofarma maçının sonunda neden taktik faul yaptırdın Beşiktaş’ına? “Benim basketbol felsefem bu, böyle durumlarda taktik faul kullanırım” diyorsan eğer, şuna da yanıt vermelisin: “Beş dakika önce aklın neredeydi?” Maçın normal süresinin bitiminde, durum 89-89 berabereyken, son topu rakibinin kullanmasına izin verdin ve mücadele uzatmaya gitti. Oysa.. O anda matematiksel olarak maçı kazanma şansın hiç yoktu. “Ya beraberlik, ya yenilgi” zarını attın. Ve.. Uzatmayla yetindin…
Uzatma sürelerinin son saniyelerinde ise Beşiktaş 1 sayı öndeydi. Top yine rakipteydi. Yani.. Durum 5 dakika öncesine göre çok daha fazla sizin lehinizeydi. Taktik faul yaptırmasan, matematiksel olarak en az yüzde 50 olasılıkla maçı kazanma şansınız vardı ama bu kez şaşırtıcı bir şekilde, taktik faul furyasını başlattın ve sonunda karşılaşmayı yitirdiniz. Bu nasıl bir hesaptı dostum?
Ah! “1 sayılık galibiyet yetmiyordu bize” hikâyesine bizim karnımız tok. Sen git onu Beşiktaş Kulübü’nün resmi sitesine anlat. Bizce… Bal gibi acemilikti senin yaptığın. Unutma: Eldeki bir kuş daldaki iki kuştan iyidir. Sen, 4 sayılık averajı kovalarken, galibiyeti kaçırttın takımına. Belki de.. Yalnızca bu nedenle, Beşiktaş Avrupa’da bir üst tura çıkamayacak. Söyle bize: Bu nasıl hesaptı böyle?
Bak Burak! Maçı kazanmış olsanız bile, bu hesabı biz bilenlere veremezdin… Çünkü.. Tutarsız davrandın… Birbirinin benzeri durumlarda ayrı matematiksel hesaplar yaptın ve yanıldın. Tamam! Taktik faul kullanımı tam olarak matematik hesaplara sığmaz. Bazı koçlar vardır, hiç girmezler o topa. Bazıları ise ince ince olasılık hesapları yapıp kimi zaman kullanırlar bu silahı, kimi zaman da “pas” geçerler… Sen ise ne birinci kategoriye girebildin ne de ikincisine. Fısladın! Kaybettirdin maçı…
Sevgili Burak! Allen Iverson geldikten sonra kafan biraz karışmış olmalı. Son haftalarda çok hata yapıyorsun. Bu üçüncü kaybettirdiğin maç. Bakalım nereye kadar gidecek bu iş? Ya toparlayacaksın kendini ve büyük isimlerin büyük koçu olacaksın ya da “Bu forma bana biraz bol geldi” deyip bırakacaksın bu işi… Diğer maçlardaki kritik “coaching” yanlışlarını burada yazıp seni daha zor bir duruma sokmak istemem ama her şey ortada: Iverson bile ayağının tozuyla seni eleştirmeye başladı… Oysa.. Bence.. Haksızlık ediyor sana. O önce aynada kendisine bakmalı. Jübile oyuncusu gibi dolaşıyor ortalıkta ama.. Gel gör ki.. Onun adı Allen Iverson. İyi oynamasa da hepimizden daha iyi bilir bu işi. Yani.. Aklında olsun: Yanlışlarını sürdürürsen, beş dakikada uçurur seni, o sımsıkı sarıldığın koçluk koltuğundan…
e-posta:info6basketdergisi.com